Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” mitingine yaptığı konuşmada, “Hem bu vatanın ekmeğini yiyip, suyunu içip, havasını teneffüs edip hem de bu milletin birliğine kastedenleri, bu ülkenin birliğine bütünlüğüne saldıranları asla affetmeyeceğiz” diye konuştu. Erdoğan, “Vatanımızın üzerinde kimse bir operasyona giremez. Girdiği zaman, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bulur, tüm güvenlik güçleriyle bulur, milletimizle bulur” dedi.
SİZLER AVRUPA’DAKİ ALPERENLERSİNİZ
Salondakilere, “Sizler Anadolu ruhunu Avrupa’da yaşatan 21. yüzyıl Alperenlerisiniz. Sizde Kars’taki Harakani Hazretlerinden Ankara’daki Hacı Bayram Veli Hazretlerine, Konya’daki Mevlana Hazretlerinden Bursa’daki Somuncu Baba’ya, İstanbul’daki Eyüp Sultan Hazretlerinden Bosna’daki Sarı Saltuk’a, Macaristan’daki Gülbaba’ya kadar nice gönül erinin bugünkü temsilcilerisiniz” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sizler hangi toplum içinde yaşarsanız yaşayın vatanınıza, milletinize sırtınızı kesinlikle dönmediniz. Yiğitçe durdunuz, dik durdunuz, dikleşmeden dik durdunuz onun için sizler gurbet ateşi yüreğinizi ne kadar yakarsa yaksın ülkenize hep sahip çıktınız. Sizler nerede yaşarsanız yaşayın bayrağınıza saygıda asla kusur etmediniz. Sizler sıladan, uzakta olsanız da birliğinizi, beraberliğinizi, kardeşliğinizi hep önce tuttunuz.”
Erdoğan’ın “Ne diyor o güzel Sivas türküsünde” sözleri üzerine salondakilerden bazıları alkışlarla sevgi gösterilerinde bulundu. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anlaşılıyor burada Sivaslılar da var, anladım” diye karşılık verdi.
“SONUNA KADAR YERLİ, SONUNA KADAR MİLLİ KARDEŞLERİMSİNİZ”
Söz konusu türkünün “Sevdiğim, cemalim, güneşim, mahım, seni seven aşık çeker ezvahın, getir el basayım Kelamullahın, ne sen beni unut ne de ben seni” dizelerini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Siz ülkenizi çok sevdiniz. Vatanınıza olan aşkınızın gamını, tasasını çok çektiniz ama hamdolsun ne siz Türkiye’yi ne de Türkiye sizi unuttu. Bugün de ülkemizi silahla, bombayla, tuzakla, ateşle, kanla, acıyla terörün karanlık tünellerine sokmak isteyenlere karşı sizler yine en gür sedayla sesinizi yükselttiniz, tavrınızı ortaya koydunuz. Çünkü sizler bedeniyle Avrupa’da yaşayan ama kalbiyle, gönlüyle, ruhuyla her şeyiyle sonuna kadar yerli, sonuna kadar milli kardeşlerimsiniz.”
“BU ÜLKENİN BİRLİĞİNE BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRANLARI ASLA AFFETMEYECEĞİZ”
“Maalesef ülkemizde yaşadığı halde o topraklarla o coğrafyanın tarihiyle, kültürüyle, birikimiyle hiçbir irtibatı kalmamış olanlar var. Bunların kimi siyasetçi, kimi medya mensubu, kimi işadamı, kimi şu kimi bu sıfatı taşıyor olabilir. Önemli olan nereye hizmet ettikleridir. Kimin kılıcını çaldıklarıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem bu vatanın ekmeğini yiyip, suyunu içip, havasını teneffüs edip hem de bu milletin birliğine kastedenleri, bu ülkenin birliğine bütünlüğüne saldıranları asla affetmeyeceğiz. Türkiye terör meselesini eninde sonunda çözecek. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Puslu havada kendilerini dev aynasında görenler, etraf aydınlandığında gerçekle bir kez daha yüzleşecekler. Türkiye’nin gücü, büyüklüğü, kararlılığı ve iradesi terör örgütünü de arkasındaki güçleri de ezmeye yetecek düzeydedir” sözlerini kullandı.
“SORUNUMUZ, BENİM KÜRT KARDEŞLERİMLE DEĞİL”
Terör örgütünü ve onu maşa olarak kullananların hedefinin, Türkiye’nin birliğini bozmak olduğunu ifade eden Erdoğan, “Asıl büyük tehlike, terör örgütünün eylemleri değildir. Onların üstesinden geliyoruz, gelmeye de devam ediyoruz, edeceğiz de. Milletimizin huzurunu, birliğini tesis edinceye kadar devam. Asıl tehlike, milletimizin birliğinin, beraberliğinin, bin yıllık kardeşlik hukukumuzun zarar görmesidir” dedi.
Türkiye’nin, sadece teröristle değil, teröre karşı da mücadele ettiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu defa geçmiş dönemlerden farklı olarak sadece teröristle değil teröre karşı da mücadele ediyoruz. Terörü ortadan kaldırdığımız zaman terörist sorununu da kendiliğinden çözmüş olacağız. Yine altını çizerek söylüyorum. Biz terörle mücadele ediyoruz. Bölgede yaşayan kardeşlerimizle değil. İyi bilinmesi lazım. Bizim sorunumuz benim Kürt kardeşlerimizle değil, bizim sorunumuz terörledir, teröristledir. Terör örgütü de sırtını ona yaslayan parti de kesinlikle Kürt temsilcisi değildir.”
Türkiye üzerinde kimsenin bir operasyona giremeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Vatanımızın üzerinde kimse bir operasyona giremez. Girdiği zaman, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bulur, tüm güvenlik güçleriyle bulur, milletimizle bulur. Nasıl şu anda buluyorsa, öyle bulur. Biz bu ülkeyi çapulculardan teslim almadık. Onun için de üç, beş çapulcuya asla teslim etmeyeceğiz” diye konuştu.
“BİZ BU ÜLKEYİ ÇAPULCULARDAN TESLİM ALMADIK, 3-5 ÇAPULCUYA ASLA TESLİM ETMEYECEĞİZ. ÇAPULCULARA BIRAKMAYIZ”
Yirmi bine aşkın Avrupalı Türk’e seslenen Cumhurbaşkanı, “Üç tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Vatanımızın üzerinde kimse bir operasyona giremez” diyen Erdoğan, “Girdiği zaman Türkiye Cumhuriyeti devletini bulur. Tüm, güvenlik güçleriyle bulur, milletimizle bulur. Nasıl şu anda buluyorsa, öyle bulacak. Dağ taş demeden tüm silahlı kuvvetlerimiz, tüm komandolarımız, polisimiz, emniyet güçlerimiz hep birlikte adım adım takip ediyoruz edeceğiz sonuna kadar.” diyen Erdoğan, “Biz bu ülkeyi çapulculardan teslim almadık. Onun için de üç beş çapulcuya asla teslim etmeyeceğiz. Bu paralel devletle PKK beraber iş tutuyor. Onlar da sürekli Türkiye’den kaçıyorlar. Niye kaçıyorsunuz? Açık söylüyorum, birliğimize, bayrağımızın onuruna, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bekasına kast eden herkes bizim can düşmanımızdır” diye konuştu.
“BİRLİĞİMİZE KASTEDEN HERKES CAN DÜŞMANIMIZDIR”
Vatanın bütünlüğünden taviz verilmeyeceğini bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Açık söylüyorum, birliğimize, bayrağımızın onuruna, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bekasına kasteden herkes bizim can düşmanımızdır. Birliğimizi muhafaza edemezsek, geleceğimizi karartırız. Bayrağımızın onuruna helal getirirsek, şehitlerimize mahcup oluruz. Vatanımızın bütünlüğünden taviz verirsek, Anadolu’da, Trakya’da barınamayız. Devletimizi kaybedersek diğer her şeyimizi de kaybederiz. Biz millet olarak Anadolu’da çok şeyleri yaşadık biliyoruz.”
“İNSANLIK DÜŞMANI ÖRGÜT”
Terör örgütlerinin akrep gibi olduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, “Eninde sonunda kendilerini taşıyanları, destekleyenleri, kullananları da sokarlar. Çünkü karakterleri budur. Gelin bu insanlık düşmanı örgüte karşı hep birlikte mücadele edelim. Teröre karşı sesimizi hep birlikte yükseltelim. İnanın bana o zaman sadece çok daha güvenli bir Türkiye’ye değil aynı zamanda çok daha güvenli bir Avrupa’ya, çok daha güvenli bir dünyaya kavuşacağız” dedi.
“SİZİ ASLA YALNIZ BIRAKMAYIZ”
Avrupa’nın pek çok yerinde olduğu gibi Fransa’da da dini ve etnik temelli ayrımcılığın yaygınlaştığını dile getiren Erdoğan, “Sizler artık buradaki göçmenler, sığınmacılar değil, Avrupalı Türklersiniz. Türkiye dünyanın hiçbir yerinde vatandaşlarını darda, yolda bırakmamıştır. Sizleri de asla yalnız bırakmaz” diye konuştu.
TÜRK BAYRAĞI VURGUSU
Türk bayrağının önemine dikkat çeken Erdoğan, “Bizim bayrağımızın dışında başka bir bayrak yok. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer onun uğrunda ölen varsa vatandır. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır, hilal bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız şehitlerimizin ta kendisidir” ifadelerini kullandı.
KAÇAN FETHULLAHÇI TERÖRİSTLER HAKKINDA UYARDI
Erdoğan, Avrupa Sivil Toplum Birliği tarafından düzenlenen “Milyonlarca Ses Teröre Kaşı Tek Ses” etkinliğinde yaptığı konuşmada, ulusal güvenliği tehdit eden legal görünüm altındaki illegal faaliyet gösteren bütün girişimlerin karşısında olduklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel Devlet Yapılanması soruşturması kapsamında yurtdışına kaçanlara da değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
PKK VE FETÖ BERABER ÇALIŞIYOR: “İNLERİNE GİRECEĞİZ DEMİŞTİM”
Devlet içinde devletin olamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Paralel devletmiş bilmem ne devletmiş, asla. Bu terör örgütüyle beraber, bu PKK ile beraber bunlar da çalışıyor mu? Bunlar da çalışıyor. Bu paralel devlet ile bunlar beraber iş tuttular. Bunları hep yakından izliyoruz, yakından takip ediyoruz. Sonuna kadar izleyeceğiz, sonuna kadar takip edeceğiz. Onlar da evvel Allah şu anda sürekli Türkiye’den kaçıyorlar. Niye kaçıyorsunuz, suçlu değilseniz niye kaçıyorsunuz?” dedi ve ekledi:
“Şu anda sürekli Türkiye’den kaçıyorlar. Niye kaçıyorsunuz? Suçlu değilseniz neden kaçıyorsunuz? Ve ne diyorlar, bakıyorsunuz, bilmem şuranın imamı, yok buranın imamı, yok yargının imamı, yok bilmem emniyetin imamı… Yahu imam dediğin mihrapta olur, siz ne iş yapıyorsunuz? Bunların derdi başka. Onun için savruldular. Şu anda kaçıyorlar. Ne demiştim, hatırlayın. ‘İnlerine gireceğiz’ demiştim. Hepsinin inlerine giriyoruz, terör örgütünün de bunların da. Ne karar aldık, ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altındaki illegal faaliyet gösteren bütün bu girişimlerin karşısındayız. Çünkü bunlar bizim birliğimize tasallut oldular. Birliğimizi bozmaya gayret ediyorlar. Onun için de bunlara asla bu fırsatı vermeyeceğiz. Sonuna kadar devam edeceğiz. Açık söylüyorum birliğimize, bayrağımızın onuruna, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bekasına kasteden herkes bizim can düşmanımızdır.”
SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ, TERÖRÜ BİTİRECEĞİZ
“Çünkü, bunlar bizim birliğimize tasallut oldular, birliğimizi bozmaya gayret ediyorlar. Onun için de bunlara asla bu fırsatı vermeyeceğiz. Sonuna kadar devam edeceğiz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açık söylüyorum, birliğimize, bayrağımızın onuruna, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bekasına kasteden herkes bizim can düşmanımızdır. Birliğimizi muhafaza edemezsek, geleceğimizi karartırız. Bayrağımızın onuruna helal getirirsek, şehitlerimize mahcup oluruz. Vatanımızın bütünlüğünden taviz verirsek, Anadolu’da, Trakya’da barınamayız. Devletimizi kaybedersek diğer her şeyimizi de kaybederiz. Biz millet olarak Anadolu’da çok şeyleri yaşadık, biliyoruz” dedi.
Cem Karaca’nın o güzel şarkısından ilham alarak söyleyelim. Biz bu coğrafyada, ‘Suyumuzu kazandık da içtik/Ekmeğimizi bölüştük de yedik/ Alkışı da gördük zaferi de gördük/Acıyı da yaşadık ihaneti de yaşadık/Sesimiz de oldu sessizliğimiz de /Ama hep birlikte olduk.’
“BU OYUNU BOZACAĞIZ”
“Asıl tehlike milletimizin birliğinin, beraberliğinin, bin yıllık kardeşlik hukukumuzun zarar görmesidir” ifadelerini kullanan Erdoğan, “İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi ‘Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez’. Milletimizin arasına tefrika sokulmasına, ayrılık sokulmasına asla izin vermeyeceğiz. Yüreklerimiz tıpkı 1071’de Malazgirt’te Sultan Alpaslan’ın yanında olduğu gibi. Tıpkı 1187’de Kudüs’te Selahattin Eyyübi’nin saflarında olduğu gibi. Tıpkı 1299’da Osmangazi’nin otağında olduğu gibi. Tıpkı 1453’te Fatih Sultan Mehmet’le birlikte İstanbul surları önünde olduğu gibi. Tıpkı 1915’te Çanakkale siperlerinde Gazi Mustafa Kemal’le birlikte olduğu gibi. Tıpkı 23 Nisan 1920’de Hacıbayram Veli Camii’nde Büyük Millet Meclisinin önüne dualarla salavatlarla tekbirlerle yürüyüşümüzde olduğu gibi. Yüreklerimiz yine toplu vuruyor, Allah’ın izniyle toplu vurmaya devam edecek. İşte bu duyguyu işte bu ruhu taşıyan herkes nerede yaşarsa yaşasın, ülkemizin milletimizin öz evladıdır. Asli mensubudur. Devletimize, milletimize sıkılan kurşunların, atılan roketlerin aslında birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi hedef aldığını biliyoruz. Kardeşlerim bittiye mağlup olmayacağız. Şu anda bu devasa salonun içerisinde 10 bini aşkın siz değerli kardeşlerimle birlikte bu oyunu bozacağız” diye konuştu.
“KİMSENİN ÜZERİMİZDE HESAP YAPMASINA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”
Türkiye üzerinde oynanan oyunların halen bitmediğine dikkate çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu şekilde dünyanın en büyük devletini kurduk, medeniyetimizi zirveye ulaştırdık. Bu şekilde, her milletten, her inançtan, her meşrepten insanı asırlar boyunca yan yana huzur içinde, refah içinde, barış içinde yaşatmayı başardık. Osmanlı coğrafyasının Türkiye dışındaki topraklarında biz oradan çekildiğimizden beri sadece zulüm var, gözyaşı var, sömürü var. Balkan faciasını, oralarda kaybettiğimiz 2 milyon kardeşimizi unutmadık. Kuzey Afrika’nın, Ortadoğu’nun, Kafkasya’nın hatıraları hafızalarımızda hala canlı. Bugünkü Anadolu, son iki yüzyılda yaşadığımız acıların, kayıpların, çektiğimiz çilelerin, oralardan arta kalanların ilmik ilmik dokunmasıyla örülmüş bir vatandır.” Kurtuluş savaşımızı verdik, cumhuriyetimizi kurduk. Bu uğurda her türlü fedakarlığı yaptık. Ama üzerimizde oynanan oyunları maalesef bitiremedik. Biz, vazgeçtiklerimizin üzüntüsünü hep içimize attık ama sahip olduklarımızdan kalanlara gözlerini dikenler emellerinden hiç vazgeçmediler. Bizim kimsenin toprağında, malında, mülkünde, zenginliğinde gözümüz yok. Kimsenin de bizim üzerimizde hesap yapmasına tahammülümüz yok. Hele hele birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize saldırılmasına hiç müsamahamız yok.”
Erdoğan, “Terör örgütleri akrep gibidir. Eninde sonunda kendilerini taşıyanları, destekleyenleri, kullananları da sokarlar. Çünkü karakterleri budur. Gelin bu insanlık düşmanı örgüte karşı hep birlikte mücadele edelim. Teröre karşı sesimizi hep birlikte yükseltelim. İnanın bana o zaman sadece çok daha güvenli bir Türkiye’ye değil aynı zamanda çok daha güvenli bir Avrupa’ya, çok daha güvenli bir dünyaya kavuşacağız” diye konuştu.
“İKİNCİ VATANDAŞLIĞINIZI ALMAYA MÜRACAAT EDİN”
Avrupa’da 5 milyona yakın Türkiye kökenli kişinin yaşadığını, kiminin bulunduğu devletin vatandaşı, kiminin Türkiye vatandaşı, kiminin de çifte vatandaş olduğunu ifade eden Erdoğan, Fransa’nın çifte vatandaşlığa imkan tanıdığı için burada hayatını sürdüren 650 bine yakın Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı bulunduğunu bildirdi. Erdoğan, özellikle Fransa’da yaşayanlara seslenerek, “Bunların içinde 300 bini aynı zamanda Fransa vatandaşı. Diğer 350 bin niye vatandaşlığa müracaat etmiyor? Cumhurbaşkanınız olarak söylüyorum. İkinci vatandaşlığınızı almaya müracaat edin. Verirler. Siz müracaatınızı yapın, onlar vermesin. Yapın” dedi. Kendisinin yöneticilerle görüştüğünde bu konuda olumlu cevap aldığını vurgulayan Erdoğan, birçok vatandaşın kendisine “kendi pasaportumdan başka pasaport taşımak istemiyorum” şeklinde yanıt verdiğini aktardı.
MÜRACAAT EDİN
“Müracaat edin. Bakın son mahalli seçimlerde belediye başkan yardımcısı, belediye ve il meclis üyesi olarak 194 kardeşimizin aktif siyasi pozisyonlara seçildiğini öğrendim. Her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Ancak 650 bine yakın nüfusa 194 kişi çok çok çok az. Üstelik, Fransa Meclisi’nde ve Senatosu’nda tek bir temsilcimiz dahi bulunmuyor. Bu durumu değiştirmek mecburiyetindeyiz. Vatandaşlık hakkınızı çalışarak, siyaset yaparak inşallah güçlendireceksiniz. Gerek ulusal gerek yerel meclislerde çok daha fazla sayıda, çok daha etkin pozisyonlarda temsil edilmelisiniz. Bunun için de ülkedeki Türk toplumu olarak birlik içinde hareket etmeli, hatta diğer kardeş toplumların da desteğini almalısınız.
Fransa’da vatandaşlarımızın kurduğu 500’e yakın dernek var. İnancımıza, dilimize, kültürümüze, haklarımıza sahip çıkma konusunda bu derneklerin tamamının da birlikte hareket etmesi gerekiyor. Tek tek sesinizi duyuramayabilir, taleplerinize kulak verilmesini sağlayamayabilirsiniz. Ama, hep birlikte hareket ettiğinizde, 650 bin kişiyi temsil eden böyle bir güce kimse bigane kalamaz.”
Erdoğan, Avrupa’nın pek çok yerinde olduğu gibi Fransa’da da dini ve etik temelli ayrımcılığın yaygınlaştığının bilindiğini vurgulayarak, “Birlik içinde olduğunuzda bu tür hadiseler karşısında çok daha güçlü ve çok daha etkin bir mücadele ortaya koyma imkanı elde edebilirsiniz” dedi.
“GÖÇMEN DEĞİL AVRUPALI TÜRKLERSİNİZ”
“Yarım asrı aşkın zamandır Avrupa’da yaşayan sizlerin, artık uyum sağlaması gereken yabancılar statüsünden çıkmanız gerekiyor” diyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sizler, Avrupa’nın en önemli değeri olan çok kültürlülüğün teminatı olacak bir zenginliğe, birikime ulaştınız. Uyumu, sadece Avrupa’ya gelenlerin dönüşmesi olarak gören mevcut anlayışı kesinlikle doğru bulmuyorum.
Farklılıkların zenginlik olarak kabul edildiği Avrupa değerleri, vatandaşlarımızın kendi kimliklerini koruyarak burada yaşamalarını kabul etmek durumudur. Bunun için sizlere düşen çok önemli görevler var. Her şeyden önce hem anadilinizi hem de yaşadığınız ülkenin dilini çok iyi öğrenmelisiniz. Ana dilini unutan benliğini kaybeder. Yaşadığı ülkenin dilini öğrenemeyen de burada arzu ettiği hayatı kurmakta zorlanır. Fransa’da ve tüm Avrupa’da kendi kimliğinizi koruyarak, ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal her alanda varlık göstermek, başarılı olmak için çalışmalısınız. Çünkü, sizler artık buradaki göçmenler, yabancılar, sığınmacılar değil Avrupalı Türklersiniz. Türkiye sizin anavatanınız, Avrupa ise geleceğinizi inşa ettiğiniz yeni vatanınızdır. Türkiye, dünyanın hiçbir yerinde vatandaşlarını yolda, darda bırakmamıştır; sizleri de hiçbir zaman yalnız bırakmaz. Her sıkıntınızda, her ihtiyaç duyduğunuzda, her talep ettiğinizde, müşavirlikleriyle, konsolosluklarıyla, büyükelçilikleriyle, Dışişleri Bakanlığıyla, Başbakanlığıyla, Cumhurbaşkanlığıyla Türkiye sizin yanınızdadır; bundan emin olunuz.”
Avrupa’da yaşayan Türk gençlerine de “Her alanda mücadele edin, kendinize hedefler koyun, başarılı olmak için var gücünüzle çalışın. Ama kökünüzü, aslınızı, neslinizi, inancınızı, kültürünüzü, dilinizi asla unutmayın” tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye devletinin ’nin kendilerinin arkasında olduğunu, bilhassa Avrupa’daki sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket ederek getirecekleri projelerin destekleneceği sözünü verdi.
“TÜRKİYE TERÖR ÖRGÜTÜYLE ANLADIĞI DİLDEN KONUŞACAK İRADEYE, İMKANA, KARARLILIĞA SAHİP” – “TARİHİ BİR MESAJ VERECEĞİNİZE İNANIYORUM”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terör örgütü uzun süredir kolladığı eyleme geçme arayışını, bu belirsizlik ortamını fırsat bilerek hayata geçirdi. Türkiye terör örgütünün anladığı dilden konuşacak iradeye, imkana, kararlılığa sahiptir. Bizi üzen, süreçte verdiğimiz şehitler, hayatını yitiren masumlar, onların ailelerinin ve sevenlerinin yaşadığı açılardır. Yoksa terörün üstesinden geleceğimiz konusunda en küçük bir tereddüdümüz yoktur. Ama şu da bilinsin ki yüreğimize düşen her ateş bizi, daha güçlü bir mücadele vermeye yöneltiyor. Sizler, bugün burada teröre karşı, terör örgütüne karşı, onun hain saldırılarına karşı, terör örgütünü doğrudan veya dolaylı olarak destekleyenlere karşı duruşunuzu net bir şekilde göstererek bize ve güvenlik güçlerimize büyük bir moral verdiniz. 1 Kasım seçimlerinde de teröre karşı bu kararlı duruşunuzu sandığa yansıtarak dünyaya, Avrupa’ya ve ülkemiz içindeki birtakım kesimlere tarihi bir mesaj vereceğinize inanıyorum.” dedi.
Erdoğan, Strazburg’da Zenith salonunda Avrupa Sivil Toplum Birliğince düzenlenen “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” etkinliğindeki konuşmasında, Türkiye’nin her zaman yurt dışında bulunan vatandaşlarının yanında olduğunu belirterek gençlerden, Avrupa’da her alanda mücadele etmelerini istedi.
“Gençler kendinize hedefler koyun. Başarılı olmak için var gücünüzle çalışın. Ama kökünüzü, aslınızı, neslinizi, inancınızı, kültürünüzü, dilinizi asla unutmayın” diyen Erdoğan, gençlerin dil öğrenmesini, üniversiteye gitmesini ve kariyer yapmasını, imkanı olmayanların ise mesleki eğitim almasını talep etti.
“SİYASETE ATILIN”
Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa’da yaşadığınız ülkelerdeki siyasi hayata katılımınız elbette çok önemli. Ama Türkiye’deki seçimleri de asla ihmal etmeyin. Biliyorsunuz geçtiğimiz yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ilk defa bulundukları ülkelerde oy kullanmaya başladılar. Hamdolsun. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza oy kullanma hakkını Başbakanlığım döneminde biz getirdik, biz sağladık. Bu vesileyle Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsıma gösterdiğiniz teveccüh için, aynı şekilde 7 Haziran seçimlerinde siyasi tercihinizi sandıklara yansıttığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Çünkü sizlerin demokratik haklarını kullanması bir Cumhurbaşkanı olarak benim için çok çok büyük anlam taşıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk uygulama olması sebebiyle oy verme oranı oldukça düşük düzeyde kaldı. 7 Haziran’da bu oran yükseldi ama yine de bu oran beklediğimiz seviyeye ulaşmadı. İnanıyorum ki 1 Kasım seçimlerinde siyasi iradenize, seçme hakkınıza çok daha güçlü şekilde sahip çıkacak, sandıkları patlatacaksınız.”
“HALKININ OYLARIYLA İLK DEFA SEÇİLMİŞ BİR CUMHURBAŞKANI OLARAK MİLLİ İRADENİN ÖNEMİNİ ANLATMAK DURUMUNDAYIM”
Bu açıklamalarından bazılarının rahatsızlık duyabileceğini, “Cumhurbaşkanı bu işlere niye karışıyor” diyenlerin olabileceğini belirten Erdoğan, “Ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olarak, halkının oylarıyla ilk defa seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak, milli iradenin önemini her yerde anlatmak durumundayım ve milli iradenin en üst düzeyde tecellisini sağlamak için de elimizden gelen gayreti ortaya koymak zorundayız” ifadesini kullandı.
“TERÖRÜ SANDIKTA SİZ BİTİRECEKSİNİZ”
“Türkiye’nin istikrar ve güven ortamına ihtiyacı olduğu bir dönemde yapılacak olan 1 Kasım seçimlerinde ülkemizdeki vatandaşlarımızla birlikte sizlere çok önemli görevler düşüyor” diyen Erdoğan, “Terörü sandıkta siz bitireceksiniz. İşte gördünüz. 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşanan siyasi belirsizlik ortamı, sisli havayı sevenleri hemen ortaya çıkardı. Milletimizin aldığı güç ve Anayasamızdan aldığımız yetkiyle bu dönemi, ülkemizin ciddi bir sıkıntıya maruz kalmasına meydan vermeden yönettik. Ülkeye yeniden seçimlere götürdük” diye konuştu.
MÜLTECİ KOMİSYONLARI NE İŞE YARAR?
Cumhurbaşkanı Erdoğan mülteci konusuna da değindi ve “Ey Avrupa, acaba İnsan Hakları Beyannamesi’nde bunlarla ilgili hiçbir şey yok mu ya? İnsan Hakları Beyannamesi’ni hiç okumadınız mı ya? Acaba mültecilerle ilgili bu komisyonları filan Birleşmiş Milletler’de niye kurdunuz? Bunlar ne işe yarar?” diye sordu.
Suriye başta olmak üzere Filistin’de, Irak’ta, Libya’da, Mısır’da, Afganistan’da ve Afrika ülkelerinde devam eden bir insanlık dramı ile karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Erdoğan, Suriye’de zulmün artık kimsenin göremeyeceği bir noktaya geldiğini, Türkiye’nin çatışmaların başladığı günden beri sınırlarını ve gönlünü bu ülkeden gelenlere açtığını söyledi.
Erdoğan, Türkiye’de 2 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklının misafir edildiğini, bunu Türkiye’nin tek başına göğüslemek zorunda kaldığını ifade ederek bunun Türkiye’ye getirdiği yükün 7,5 milyar dolar olduğunu, dünyanın değişik yerlerinden ise 419 milyon dolar destek geldiğini söyledi.
“TÜRKİYE, AVRUPA’YA VE TÜM DÜNYAYA İNSANLIK DERSİ VERDİ”
Erdoğan, “‘Ülkemizde çok sayıda Müslüman istemiyoruz’ diyenlerin karşısına, Peygamberimizin merhametinin, Mevlana’nın hoşgörüsünün, kültürünün kucaklayıcılığı ile çıkarak Türkiye’nin, Avrupa’ya ve tüm dünyaya insanlık dersi verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ötekini kendinden bilmek, sofrada herkese yer açmak, kimseye kökenini, inancını, meşrebini sormadan el uzatmak bir Anadolu ahlakıdır. Bu ahlakı Avrupa’da yaşatarak, günümüzün en büyük medeniyetine ev sahipliği yaptığı iddiasındaki bu kıtaya, gerçek medeniyetin ne olduğunu gösterdiniz. Yabancı düşmanlığının, İslam düşmanlığının, ırkçılığın bünyesini her geçen gün bir kanser gibi sardığı Avrupa’nın, bu güzel fotoğraftan ders çıkarmasını ümit ediyorum.”
ALİ’SİZ ALEVİLİK FİTNESİ
Yaşanan terör sorununa rağmen Türkiye’nin büyümeye devam ettiğini ve yatırımlarını sürdürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yapılmış ve yapılmakta olan yatırımlardan ve hizmetlerden örnekler verdiği konuşmasının son bölümünde, “Terör karşısında gösterdiğiniz bu muhteşem birlikteliği, hayatınızın her alanında, her konuda göstermenizi beklediğimi ifade etmek istiyorum” açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarından, “Bölücülük fitnesine, mezhep fitnesine, özellikle “AIi’siz Alevilik” fitnesine karşı birliğinizi, beraberliğinizi, dayanışmanızı güçlendirmenizi sizlerden özellikle rica ediyorum” isteğinde bulundu.
Programı düzenleyen Avrupa Sivil Toplum Birliği’ne tekrar teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Şair Arif Nihat Asya’nın, “Biz kısık sesleriz, minareleri / Sen ezansız bırakma Allah’ım” dizeleri ile başlayan ünlü şiirini okuyarak tamamladı.
STRAZBURG BULUŞMASINDAKİ DİĞER ÖNEMLİ AYRINTILAR
Mitinge gelen vatandaşların “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Az önce Cumhurbaşkanlığı Beştepe Camii’nin imamı değerli hocamız okuduğu ayetlerde sizin bu söylediklerinizi aslında okudu. Ve onlar Allah tarafından rızıklandırılırlar ama onu biz anlayamayız. Ve onlar diridir, ölü değildir. Ama onu da anlayamayız” sözlerini kullandı.
“Milletimizi mahzun etmeyecek bayrağımızı yere düşürmeyeceğiz” diyen Erdoğan, “Minarelerimizi ezansız, mihraplarımızı namazsız bırakmayacağız. Şehitlerimizin aziz hatıralarını muazzep etmeyeceğiz. İyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, zulüm ile adaletin ilk insandan beri devam eden kıyamete kadar da sürecek olan mücadelesindeki hak bildiğimiz safı, asla terk etmeyeceğiz. Biz gücümüzü ortak inancımızdan, ortak tarihimizden ortak geçmişimizden gelecekte de birlikte yaşama irademizden alıyoruz. Onun için ne diyoruz, tek millet diyoruz” şeklinde konuştu.
ERDOĞAN BRÜKSEL’DE “BİRLİK, HUZUR, SEVGİ, BARIŞ BULUŞMASI”NA KATILDI
Erdoğan, Fransa’daki programının ardından geçtiği Brüksel’de Avrupalı Türk Demokratlar Birliğince (UETD) Stefanie Meydanı’nda düzenlenen “Birlik, Huzur, Sevgi, Barış Buluşması”nda Türklere hitap etti.
Türkiye’de 2 milyon Suriyeli ve Iraklı sığınmacı bulunduğunu, buna karşın Avrupa’nın tamamında 250 bin civarında sığınmacı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ülkemizdeki bazı siyasiler maalesef Suriye ve Iraklıları Suriye’ye ve Irak’a geri göndermenin taahhüdü içerisindeler. Biz, bize sığınmış olan bu masum ve mazlumları, gökten yağan varil bombalarına asla teslim edemeyiz. Onun için kapılarımızı açtık. Kobani’den gelenlere de Türkiye kapılarını açtı. Hani birilerinin söylediği gibi değil. Biz açtık kapımızı. 220 bin insana kapısını açan biz, kamplarda onları yediren, içiren, giydiren, sağlığına dikkat eden yine biz ama bunda bile şahsımla alakalı, ülkemle alakalı çok çirkin, yalan iftiralar attılar. Şu anda 80-90 bin kadar tekrar Kobani’ye döndü. Diğerleri yine ülkemde. Biz geri göndermedik ama sırtını terör örgütüne dayamış olanlar, onları kendilerinin koruduğunu ifade ediyorlar. Yalan, böyle bir şey yok. Bunları biz güvence altına aldık. Güvenliğimiz altında da devam ediyor.”
Meydanda toplananlara, “Sizler, cumhurbaşkanlığı seçiminde bu kardeşinize çok destek verdiniz” diye seslenen Erdoğan, “1 Kasım’da benim Avrupa’daki kardeşlerim ciddi oranda katılım sağlasınlar. Demokratik hakkınızı son noktaya kadar kullanmalısınız, terör yenmek için, daha güçlü bir Türkiye için kullanmalısınız. İnanıyorum ki bu kararlılığınızı 1 Kasım’da ortaya koyacaksınız” dedi.
Erdoğan, daha sonra Türkiye’nin Brüksel Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay’ın onuruna verdiği yemeğe katıldı.